İçimizdeki Şeytan-Sabahattin Ali


                  Adeta Ruhumuzu Ele Geçirmiş Bir Şeytan Bu!

Fikir Talimi Kulübü çatısı altında gerçekleştirilen “Türk Edebiyatı’nın Son 150 Yılı: Tanzimat’tan Günümüze” adlı kitap tahlili programımızın bu dönemki ikinci tahlilini Çengelköy’deki Müzelik Kafe’de gerçekleştirdik. Klasik olduğu üzere tahlilimize ilk önce yazarın kişiliği ve edebiyatın hayatı hakkında konuşmaya başladık.
Sabahattin Ali’nin Kişiliği, Yaşamı ve Edebi Hayatı
v  Kendisi yazar, şair, öğretmen ve tercümandır.
v  1940’lı yıllardaki romanı İçimizdeki Şeytan çeşitli tartışmalara neden oldu ve Nihal Atsız’ın İçimizdeki Şeytanlar adlı eseriyle karşılık buldu.
v  1944 yılında Nihal Atsız’a açtığı hakaret davasını kazandı.
v  Ekonomik anlamda dara düştüğü yıllarda ailesi ve çevresinin desteğiyle bir kamyon satın alıp nakliyecilik yapmıştır.
v  Ali Ertekin tarafından Bulgaristan’a kaçırılacakken öldürülmüştür. Elbette ölümüyle ilgili farklı iddialar da vardır.
v  Toplumcu gerçekçidir.
v  Babası Tevfik Fikret ve Prens Sabahattin’in dostuydu. Onları çok sevdiği için ilk oğluna Sabahattin ikinci oğluna Fikret adını vermiştir.
v  Öğrenciyken ve ilk gençlik yıllarında oldukça içine kapanık imiş.
v  Atatürk’e yazdığı bir şiirle hakaret iddiasıyla meslekten atılmış ve hapis cezası almıştır. Daha sonra Atatürk’e ithafen “Benim Aşkım” diye bir şiir yazıp mesleğine geri dönmüştür.
v  Çevresince komünist olarak nitelendirildiyse de  kişilik olarak gösterişe düşkünlüğüyle bilinirmiş.

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN
Kitabın Özeti
Roman kitabın ana kahramanı Ömer’in arkadaşıyla vapurda giderken “ruhlarının çok önceden tanıştığı, asla bu kız olmadan yaşayamayacağını” iddia ettiği sonradan öğrendiği üzere çok uzak akrabası olan Macide isimli konservatuar öğrencisi olan kıza vurulmasıyla başlar. Bereket versin ki Ömer vapurda bu kızla tanışmak isteğiyle ona doğru yürürken yanında akrabası Emine teyzesini görür. Emine teyzenin sitemlerini dinledikten sonra teyzesi aslında bu güzel kızın babasının vefat ettiğini ve henüz ona söylemediklerini Ömer’e anlatır. Ömer ertesi gün akşam arkadaşlarıyla olan sohbet ortamını bırakıp bu akrabasının evine gider ve o anda Macide’nin bu acı durumu öğrendiğini söylerler ve Ömer’de geceyi yan odasındaki Macide’yi düşünerek geçirir. Macide genel olarak sessiz, sakin, okulu ve akrabalarının evi arasında gidip gelen örnek bir kızdır. Konservatuar kazanmadan önce Balıkesir’de yaşamaktadır ve müziğe yetenekli bir lise öğrencisidir. Müzik öğretmeni Bedri’nin de verdiği özel derslerde bu başarısını iyice ilerletmiştir. Fakat insanlar hocasının ona ilgisini yanlış yorumlamış aslında ortada böyle bir ilgi yokken ikisinin de içten içe birbirine karşı birtakım hisler beslemesine yol açmıştır. Tabi bu durum Bedri’nin tayini istemesiyle kısmen son bulmuştur.
Ömer Macide’nin babasının ölümüyle ona yakınlaşmak ve destek olmak için kısmen bir fırsat elde etmişti. Onunla Macide’nin okulu sonrası buluşuyor ve İstanbul sokaklarını geziyorlardı. Bir gün beraber mehtabı izledikleri bir gecede Macide’nin eve geç gelişi artık babasının ölümüyle onlara para yollamayan ailesinin mektubu ve çevrenin Macide hakkında söyledikleriyle evde gerginliklere sebep olmuş, Macide bu duruma dayanamayıp küçük bavulunu toplayıp evden çıkmıştır. Kapıda ise onu bekleyen birisi vardır:Ömer.Ömer onu kendi evine götürmüş, çevresindekilere de her ne kadar resmiyette olmasa da evlendiğini ilan etmiştir. Fakat asıl sıkıntılar zaten kendisini zor idare eden Ömer’in bir de Macide’ye bakmakla yükümlü olmasında başlar. 42 lira maaş alıp bir de ev geçindirmek ona çok zor gelmeye başlamıştır. Öyle ki daha yeni evlendiği eşine de zaman ayırmayıp arkadaşlarının daveti üzerine her gece onlarla dışarı çıkıp eve çok geç saatlerde dönüp karısından özür dilemiştir. Arkadaşı Nihat’a birkaç gece önce dairedeki Hafız Hüsamettin’in baldızının kocasını hapisten kurtarmak için defterlerdeki hesaplarla oynadığını anlatmıştı. Bundan yüz bulan Nihat onu ocaktaki çocuklara dergi bastırmak için daireden para çalmasını bunun bu kutsal vazife için değeceğini anlatmaya gelmişti lakin daha birkaç saat önce “içindeki şeytana” uyup Beyoğlu’ndaki bir mağazadan çorap çalan Ömer’in sinirlerini bozmuş bu durum üzerine Ömer karısının yanında gitmiştir. Fakat Ömer’in kendine mukayet olamayan yapısı bu arkadaşının tavsiyesi üzerine bu kez Macide’yi de alıp bir saz akşamına gidip orada müzisyen Bedri’yle karşılaşmışlardır ki Ömer de Berdi’nin aynı zamanda yakın bir arkadaşıdır. Bu tesadüften sonra Bedri’yi sık sık evlerinde ağırlarlar ve Macide Ömer’e olan sevgisini sorgulamaya başlar.
Bu arada Bedri sık sık Ömer’lerin evine gelip orada onlarla zaman geçirirdi ama Ömer geç geldiği için çoğu zaman Macide’yle otururdu. Yine bir gün Ömer parasızlığa iyice dayanamayıp Hafız’ı sıkıştırıp ondan parayı alıp Nihat’a verdiğinde gelişen bu olayların ağırlığına dayanamayan Ömer onları beraber odada otururken görünce çileden çıkar ve onlara kötü şeyler söyler. Macide ve Bedri onu en sonunda affederler fakat ilişkileri eskisi gibi gitmeyecektir. Katıldıkları bir davette Ömer’in Macide’yi hiç umursamaması Ümit isimli kız arkadaşına yakın davranması Macide’yi iyice üzer ve Ömer’den soğutur. Tam Ömer’i terk etmek için mektup yazıyorken Bedri onlara gelir ve Ömer’in tutuklandığını söyler.
Ömer’in hapiste geçirdiği sürede olanlara rağmen Macide ve Bedri ona desteklerini esirgemezler. Ve Ömer bir gün Bedri’yi tek görmek istediğini söyleyerek onunla konuşup bu hayatı iki kişi yaşayamayacağını ondan Macide’yle isterse evlenip isterse kardeş görebileceğini söyler. Bedri bu durumu Macide’ye anlattığında kendisini gayet sakin dinlediğini görür ve onu evine taşınmaya davet eder ve Macide’nin bu teklifi kabul etmesiyle yürümeye başlarlar…
Karakter Analizi
ÖMER
v  Karakteri oturmamış bir birey, kitabın ana kahramanı.
v  Kendi içinde sürekli çelişkiler yaşamaktadır.
v  İradesizliğinden ötürü gerçekleştirdiği tavırlar onu herkese karşı mahçup bıraktıran bir hale bürümüştür.
v  Geleceğe yönelik bir planı ve sahip olduğu bir vizyonu yoktur.
v  Günü günlük adeta yarın yokmuş gibi yaşar bu yüzden de geçim sıkıntısı kendisinin peşini bırakmaz.
MACİDE
v  Konservatuar öğrencisidir.
v  Akrabalarının ve çevresinin baskısından dolayı Ömer’e kaçmıştır.
v  Oldukça duygusal ama dışarıya karşı çok mesafeli bir kişiliktir.
v  Ömer’in her yanlışında onu savunmaya meyillidir, birçok zaman onun yanında olup onun sevgisine sadık kalmıştır.

BEDRİ
v  Fedakârlık adeta bu karakterin ruhuna işlemiştir.
v  Macide’ye olan aşkı onu ailesinin karşısında müşkül duruma düşürmüştür.
v  En sonunda Macide’ye kavuşmuştur.
Kitapla İlgili Değerlendirmeler
Tahlilin başında olağan olarak yazarların hayatlarının eserlere olan etkisini tartıştığımızda Sabahattin Ali’nin ve Ömer’in birçok ortak yanlarının oluşuna şahit olduk. Bilhassa her ikisinin de içinde bulunduğu ruh karmaşıklığı, iç sıkıntıları ve geçim derdi gibi durumlar ortak payda da buluşuyorlar. Ayrıca dönemin siyasi, toplumsal ve ekonomik durumunun farklı karakterler üzerinden adeta bir tablo edasıyla resmedilişi eseri okurken bir yandan da o dönemin İstanbul’unu anlamamıza oldukça yardımcı oluyor. Kitapta sürekli insan ne kadar iyi olursa olsun hepimizin içinde bazen karşı koyamadığı bir “şeytan” yüzünden hayatının alt üst olabileceği teması çok güzel işlenmiş, hatta öyle ki Ömer buna Macide’yi bile bir süre sonra inandırmıştı. Aslında burada açık bir şekilde “içindeki şeytan”ın yaptırdıklarının cezasını hala günümüzde bile nüfuzlu ahbapları sayesinde çekmeyip (Profesör Hikmet) aslında daha müşkül durumda olan, onlar tarafından kullanılan bireylerin (Ömer) çektiğini görüyoruz. Bu da bize düzen her zamanki düzen, insan her zamanki insan dedirtiyor doğrusu.
Kitabın dili döneminin sık kullanılan kelimelerini içermesiyle birlikte dipnot olarak günümüz karşılıklarının verilmesi okuyucu yormadan kitabın okunmasına yardımcı olmuş, zaten okuyucunun “Acaba Ömer’i nasıl bir son bekliyor?” sorusunu iyice kamçılayan olay örgüsü başarılı bir şekilde kurgulanmış.

Bunları biliyor muydunuz?
v  Sabahattin Ali aslında kulağımızın oldukça aşina olduğu birçok şarkının sahibiymiş. İşte bunlar:
1.      Leylim Ley
2.      Göklerde Kartal gibiyim
3.      Çocuklar Gibi
4.      Ben sana vurgunum
5.      Dağlar
6.      Aldırma Gönül
7.      Geçmiyor Günler
8.      Melankoli
9.      Bir Yürek Kaldı Avucumda
10.  Kara Yazı


v  Atilla BİRKİYE onun tüm yapıtlarını 94 maddelik bir sözlükle incelediği “Sabahattin Ali’nin Yapıtlarını Sevme Sözlüğü”nü hazırlamıştır.









Yorumlar

Popüler Yayınlar