Huzur-Ahmet Hamdi Tanpınar

 NE İÇİNDEYİM ZAMANININ NE DE BÜSBÜTÜN DIŞINDA...

Fikir Talimi Kulübü çatısı altında gerçekleştirilen “Türk Edebiyatı’nın Son 150 Yılı:Tanzimat’tan
Günümüze” adlı kitap tahlili programımızın bu dönemki ilk tahlilini Ahmet Hamdi Tanpınar
Müze Kütüphanesi’nde gerçekleştirdik.Bu hafta, sembolizmin Türk Edebiyatı’ndaki en önemli
temsicilerinden biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur adlı romanını tahlil ettik.Tahlilimiz
sırasında;Ahmet Hamdi Tanpınar’ın edebi hayatından, dönemin sosyal özelliklerine; eserin dil
yapısından, karakter analizlerine geniş bir kapsamda değerlendirmelerimizi yaptık.
Katılımcılarımızın fikirlerini,analizlerini paylaştığı toplantımız şu şekilde ilerledi:

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Edebi Hayatı;
 Darülfünunda öğrencisi olduğu Yahya Kemal,onun şiir zevkinin, millet ve tarih
hakkında görüşlerinin oluşmasında önemli rol oynamıştır.
 Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından Tanzimattan sonraki Türk
Edebiyatı’nın tarihini yazmakla görevlendirildi.“19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi” adlı
eseriyle edebiyat tarihçiliğine yeni bir görüş ve bakış açısı getirmiştir. İki cilt olarak
tasarladığı bu eserin ikinci cildi yarım kalmıştır.
 Ahmet Hamdi Tanpınar, çağdaşlaşma sürecinde bireyin, geleneksel kültürle modern
kültür arasında sıkışması, yaşadığı çatışma, bunun toplum hayatına yansıması, bireyin
iç dünyasındaki yansımalarını romanlarında işlemiştir.
 Tanpınar’a göre her kültür ve medeniyet ancak kendi değerlerini muhafaza edip,
başka kültür ve medeniyetlerden de kendi bünyesini bozmayan çeşitli yenilikler alarak
gelişebilir.
 Onun hikaye ve romanlarında insan ve problemlerinin yanı sıra musiki(Huzur
romanından Mahur besteyi örnek verebiliriz.), rüya, zaman fert hayatının vazgeçilmez
unsurları olarak yer alır.
 Sembolizm anlayışının etkisinden dolayı şiir ve romanlarında anlam kapalılığı
esastır.Yazılarında önemli bir gözlem ve tespit gücü vardır.
Var olmaya çalışan ama sonunda her biri kaybeden huzursuz bireylerin romanı Huzur’un
özeti;
Roman 4 karakter çevresinde şekillenmektedir:Mümtaz,Nuran,İhsan,Suat
Mümtaz küçük yaşlarda babasını ve annesini kaybetmiştir.İstanbul’a amcasının ve yengesinin
yani İhsan ve Macide’nin yanına gelmiştir.İhsan yaşça Mümtaz’dan büyüktür ve Mümtaz’ın
fikir hayatının oluşmasında etken bir rol oynamıştır.Ama şimdi zatürre olmuştur ve hasta
yatağında yatmaktadır.Mümtaz yalnızlıktan ve küçük yaşlarda anne ve babasını kaybetmiş
olmanın verdiği etkiden dolayı kendi kendisiyle konuşmayı severdi.Mümtaz Macide’yi bir
arkadaş olarak görür ve okul çıkışlarında onunla dolaşmaktan zevk alırdı.
Mümtaz ada vapurunda uzak akrabaları Sabih ve Adilenin yanında Nuran’la tanışır.Nuran
Fahir ile evlidir ve Fatma adında bir kızı vardır fakat Fahir’le ayrı yaşamaktadır çünkü Fahir bir
seyahatte tanıştığı Emma ile yaşamaya başlamıştır.Bu tanışmadan sonra kendilerini
birbirlerine çok yakın bulan Mümtaz ile Nuran aralarındaki ilişkiyi gün geçtikçe
ilerletmiştir.Nuran’ın dayısının oğlu Yaşar’ında Nuran’a karşı ilgisi vardır.Hatta Fahir ile
Emma’nın ilişkisinede kolaylık sağlamıştır.Yaşar her sorununu ilaçlarla çözmeye çalışan
biridir.Nuran ile Mümtaz Emirgan,Kanlıca,Vaniköy,Çamlıca gibi İstanbul’un birçok yerlerini
birlikte gezmişlerdir.Birgün Nuran’a iki mektup gelir.Biri eşi Fahir’den gelen mektuptur ve
Emma ile ayrılışını anlatır diğer bir mektup ise eski üniversite arkadaşı Mümtaz’ında akrabası
olan Suattandır.Birgün Nuran, Mümtaz ve İhsan’ı yemeğe davet eder.Yemekte Tevfik bey ve
İhsan’ın 2 arkadaşı daha vardır.Yemeğe daha sonradan Suatta katılır.Suat anlattığı hikaye ile
aslında hayattaki mutsuzluğunu ve hoşnutsuzluğunu da dile getirmiştir.Nuran ile Mümtaz’ın
birlikte olmasından hoşnut olmayan Adile hanım ve Yaşar, Nuran’ı Mümtazdan ayırmak için
Nuran’ı davetlere çağırır.Suatta Nuran ile Mümtaz’ın evini öğrenmiş ve çevresinde
dolaşmaktadır.Böylelikle Nuran’ın hayatı yavaş yavaş değişmektedir.Mümtaz ile eskisi kadar
sık sık buluşamıyorlardır.Birgün Nuran’ı evde gören Mümtaz çok şaşırmıştır ve Nuran’ın her
şeyi anlatmasıyla bir an önce evlilik kararı almaları gerektiği kanısına varmışlardır.Evlilik kararı
için İhsan’a gitmişlerdir.Eve gelip kapıyı açtıklarında Suat’ın tavana asılı cansız bedeni ile
karşılaşmışlardır. Hemen oradan ayrılmışlardır.Ve bu olaydan sonra Nuran ile Mümtaz
ayrılmışlardır ve Nuran Fahir’le evlenmeye İzmire gitmiştir.Mümtaz Nuran’ın kayıtsızlığına bir
bakıma sinirlenmektedir.Suat’ın ruhu Mümtaz’ı yalnız bırakmamaktadır.Durumu ağırlaşan
İhsana Macide aşı yapmıştır ve Mümtaz’a hemen bir doktor bulup getirmesini söylemiştir.Eve
doktor getiren Mümtaz ilaçları almak için dışarı çıkar ve Suat’ın hayaliyle karşılaşır ve
aralarında bir konuşma geçer.Konuşmanın sonların doğru Suat Mümtaz’a vurur.Mümtaz yere
düşer ve ilaçları kırılır.Mümtaz’ın her yeri kan içinde kalmıştır.Eve döndüğünde Macide ve
doktor, Mümtaz’ın getirdiği ilaçların kırılmış olduğunu görürler.Fakat doktor, İhsan’ın iyiye gittiğini ve bu ilaçlara ihtiyacı kalmadığını söyler.Tam bu sırada radyodan 2.dünya harbinin
başladığı haberleri yükseliyordur.

Kitap tahlilinin önemli bir parçası olan karakter analizlerimiz aşağıdaki gibidir:
İhsan:
 Mümtaz’ın amcasının oğlu,dönemin aydınlarından,kültürlü bir tarih öğretmeni
 Mümtaz’ın kişiliğinin gelişmesinde önemli bir etkiye sahip
 Yeni kültürü eski geleneklere bağlı kalınarak harmanlamak istiyor
 İhsan’ın hastalığı evin kurulu düzenini bertaraf edip kitaptaki diğer karakterlerin de
yaşantılarını girift bir hale sokmuştur
 Dostları ile sohbet etmeyi çok sever
Mümtaz:
 Kitabın ana karakteridir
 İç konuşma ve hesaplaşmaları kitap boyunca devam etmiş önemli bir unsurdur
 Nuran’a kavuşup-kavuşamama gelgitleri yaşamıştır
 Suat her ne kadar Nuran’a kavuşmasındaki engel gibi gözükse de,Suat’ın intiharı onu
huzura kavuşturmamış aksine daha huzursuz bir birey haline getirmiştir
Nuran:
 Eşinden boşanmış, Fatma adında bir kızı olan dul bir kadındır
 Sabırlı, duygularını fazla açığa vurmayan, sessiz biridir
 Mümtaz’ın ona olan aşkına karşılık vermek istemiş fakat çevrenin baskısı ve kızı
Fatma’nın huysuzluklarından dolayı kafa karışıklıkları yaşamıştır
 Suat’ın intiharıyla Mümtaz’ı adeta bir dost gibi görmeye başlamış,eşi ile de barışma
kararı almıştır
Suat:
 Doğuştan gelen hayata karşı tatminsizlik duygusu var
 İnanç bakımından zayıf bir kişilik
 Ne eskiden ne de yeniden hoşlanır
 Nuran’a olan ilgisi gerçek bir aşktan ziyade Mümtaz’a karşı olan kötü niyetlerinin bir
tezahürüdür
 Bu huzursuz yaşantısına daha fazla dayanamayıp intihar etmiştir
Huzur romanı üzerindeki değerlendirmelerimiz;
 Huzur romanında yaşayandan çok ölüler vardır.Birçok sembolistin adı geçmektedir.
 İstanbul, Mümtaz ve Nuran’ın gezmeleriyle çok iyi bir şekilde betimlenmiştir.Mümtaz
ve Nuran sadece İstanbul’un sokaklarını,camiilerini değil bütün bir kültürünü ve
tarihini de dolaşmışlardır.
 II. Dünya savaşının olup olamayacağı konusu ve yaratacağı etki kitaba da taşınmıştır.
 Kitapta tezatların birarada bulunması mesela;Suat’ın intihar mektubunda yazan
intihar ederken dinlediği müzik ile Mümtaz’ın doktor aramaya gittiiği zaman doktorun
odasına girdiğinde doktorun dinlediği müziğin benzemesi
 Suat’ın Mümtaz’ın bir iç beni olabileceğini ve İhsan’ın Yahya Kemal olabileceğini
düşündük.(1950 yılında yaptığı röportajdan dolayı)
 Huzur romanında eşyalar kendisine has bir ses yaratmakta ve yarattığı bu ses ile insan
varlığının yanında başka bir varlık olarak kendini duyurmaktadır.






Yorumlar

Popüler Yayınlar